- âşıktaşlık
- озвонч. -ğı[взаи́мная] любо́вь, любо́вная связь
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
âşıktaşlık — is., ğı Karşılıklı sevişme, muaşaka Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller âşıktaşlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
âşıktaşlık etmek — karşılıklı sevişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
korte etmek — âşıktaşlık etmek Sade sen değil, bütün mahalle kızları mı korte ediyor? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
korte — is., İt. corte Âşıktaşlık, flört Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller korte etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
muaşaka — is., esk., Ar. muˁāşaḳa Birbirini karşılıklı sevme, sevişme, âşıktaşlık Hiçbiriyle muaşakaya vakit bulamamıştı. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller muaşakada olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
oynaşmak — nsz, le 1) Birbiriyle oynamak Kardeşleri ile oynaşıyor, güreşiyor ve onları yeniyordu. A. H. Müftüoğlu 2) Âşıktaşlık etmek Bu anlarda, en güzel bildiği birisiyle oynaşmak bile zevksizdir. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
peşin — sf., Far. pīşīn 1) Bir alışverişte, alışveriş yapıldığı anda, alınan şeyin tesliminden önce veya teslimiyle birlikte ödenen, veresiye karşıtı 2) Çalışmadan verilen (ücret, aylık) O peşin parayla çalışıyor. 3) zf. Daha önce, önceden Sana peşin… … Çağatay Osmanlı Sözlük